Zamanın birinde, ülke padişahının kömür gözlü, gece karanlığı gibi uzun saçları, dolunay kadar güzel yüzlü ve sülün gibi uzun boylu güzeller güzeli bir kızı varmış. Padişah kızının üzerine titrer onu çok ama çok severmiş. Prenses güzel olduğu kadar becerekiliymiş de. Elinden dikiş, nakış gibi ince bir çok iş de gelirmiş. Bir gün bahçede dikiş dikerken parmağındanki dikiş yüzüğünü dikiş tablasına bırakmış. Bir anda gökten beyaz bir güvercin uçuverip dikiş yüzüğünü kapmış ve uçup gitmiş. Bu olay takip eden birkaç günde de beyaz güvercinin bir anda gökten bitip Prenses’in çeşitli eşyalarını alıp götürmesiyle devam etmiş. Beyaz güvercin o kadar güzelmiş ki, Prenses ona aşık olmuş ve aşkından yataklara düşmüş. Dadısına her şeyi anlatmış. Lakin padişah babasına söylememesi için ondan söz almış. Ülkedeki en iyi hekimleri tutan padişah ne yaptıysa kızını iyileştirememiş. Çaresiz padişah’ın huzuruna bir gün bir alim çıkmış ve ondan şehrin ortasına şifalı suları olan bir hamam yaptırmasını tavsiye etmiş…
--------
15:43
--------
15:43
Kurtun Kirpikleri
Bir zamanlar, çok uzaklarda bir ülkede Akiko ve ailesi mutlu mesut yaşarlarmış. Gelin görün ki, Akiko’nun annesinin vefat etmesiyle yaşamlarına bir gölge düşmüş. Zaman içinde Akiko’nun annesine olan özlemi ve dolayısıyla kederi artmış. Bir süre sonra Akiko’nun babası başka bir kadınla evlenmiş. Bu kadın, Akiko’nun güzelliğini kıskanırmış. Ona en zorlu ev işlerini yaptırır ve bir şekilde onun hep canını sıkmaya çalışırmış. Kadın ne yapmış etmiş ve Akiko’yu evden kovdurmuş. Üzgün ve çaresiz Akiko evden ayrılıp bir bilinmezliğe doğru yola çıkmış… Bir kasabadan başka birine yürüyüp bir iş ve barınak bulmaya çalışsa da başarılı olamamış ve umudunu tamamen yitirmiş. Bitap bir halde bir ormandan geçerken oracığa uzanıverip bir kurtun gelip kendisini yemesi beklemeye başlamış. Bilinci yarı açık, hayal ve gerçek dünya arasında zihni gidip gelirken insan boyunda mor renkli bir kurtun yanı başında dolaştığını fark etmiş…
--------
17:17
--------
17:17
Taklitçi Karga
Bir varmış, bir yokmuş… Uzaklarda yemyeşil ağaçlarla kaplı bir ormanda bir karga yaşarmış. Siyah tüyleri, siyah gagası, siyah gözleri varmış. Gelin görün ki, ne görünüşünü ne de karga sesini hiç beğenmezmiş. Bir gün ağzındaki peyniri kurnaz tilkiye kaptıran karga zekasını da beğenmez olmuş. Günlerden bir gün, ormanda uçarken bir tavus kuşuna rastlamış ve onun güzel tüylerinden, ihtişamından çok etkilenmiş…
--------
8:33
--------
8:33
Davul
Eski zamanlarda bir köyde, Viktor adında bir delikanlı yaşarmış. Bir gün yolda giderken güzeller güzeli bir kızla karşılaşmış Viktor. Adi Hanna imiş. Sürpriz bir şekilde evlenmeye karar vermişler. Mutlu mesut yaşıyorlarmış. Ta ki ülkenin hükümdarı Hanna’yı görüp O’na aşık olana kadar…
--------
19:10
--------
19:10
Altın Külçelerinden Yapılan Kale
Evvel zamanda yaşlı adam ve oğlu yaşarlarmış. Bir gün yaşlı adam hastalanmış. Vasiyet olarak ise oğluna vefatından sonra bir akıl hocası bulmasını ve ondan üç öğüt almasını tembihlemiş ve kısa bir zaman sonra yaşlı adam hayata gözlerini yummuş. Babasından kalan 300 parayı da yanına alan oğlan, babasının vasiyet ettiği üç öğüdü almak için yollara düşmüş...
Merhaba! Ben Eren. Hayal ile gerçek arasındaki kapının bekçisi, her iki tarafta da olanların şahidi ve anlatıcısı. Birkaç dakikanı bana ayırırsan seni kısa bir süreliğine bekçisi olduğum kapıdan geçirip masal aleminde gerçeküstü bir yolculuğa çıkarabilir; kafanın içinde birbirini kovalayan binbir düşünceden seni bir süreliğe kurtarıp hiç tanımadığın ya da hakkında bir şeyler duymuş olabileceğin kahramanlarla seni tanıştırabilirim. Bir masal seç, arkana yaslan ve gözlerini yum.